16 Mayıs 2015 Cumartesi

DÜŞÜNEN SPOR DERGİSİ: SOCRATES

Kombineli, haftasonunu spor müsabakalarına ayıran bir seyirci, yeme-içme saatlerini, sosyal hayatını bile spor müsabakalarına göre ayarlayan biri olup olmamanız veya hangi spor dalına ilgi duyduğunuz hiç mi hiç önemli değil.

Ucundan kıyısından da olsa spora bir yerinden dahil olduysanız, edebiyat-sinema merakınızın yanında biraz da olsa göz ucuyla sporda neler olup bittiğine kulak kesildiyseniz veya hiç atletizm merakı yokken 2008'de Usain Bolt'u nefes nefese takip ettiyseniz, Zidane 2006'da finalin uzatmalarında kırmızı kart görüp usulca İtalya'ya gidecek olan 'o' kupanın yanı başından soyunma odasına giderken  üzüldüyseniz, Spitz'e yetişemeyip Phelps'in yeni bir tarihi yazmasına tanık olduysanız hem de hiç yüzme bile bilmeyerek!

Öyleyse bu dergiyi mutlaka okuyun.

Nisanda Caner Eler'in (ki Eurosport müdavimi olanlar çok iyi tanır) genel yayın yönetmenliğinde ''Düşünen Spor Dergisi'' mottosuyla yola çıkan Socrates ile henüz bu hafta Mayıs sayısı ile tanıştım.

Açıkcası ilk sayısını ıskalamama epey hayıflandığımı söylemeliyim. Neydi bu ihmalin sebebi bilmem ama geçen ay dikkatimi çekse de alıp okumamıştım açıkcası.

Mayıs sayısıyla tanıştım, her bir sayfayı ''Nolur bitmesin'' iç sesi eşliğinde okudum, çok sevdim, bazı cümlelerini tekrar tekrar okuyacak kadar sevdim.
Buraya da yazmasam olmaz dedim. Ortaya nefis bir iş çıkmış.

Bir spor dergisinden de çok daha fazlası aslında Socrates. Spora dair çok şey anlatırken dolaylı olarak da insana dair çok şey anlatan, her bir spor dalının kahramanlarını ele alırken insan eksenli edebi bir dil de tutturan bir dergi.

Yazan çizenleri de üstelik belki ilk bakışta insanın düşüneceği şekilde sadece spor yazarlarından oluşmuyor. Edebiyatçısından, yönetmenine, oyuncusuna kadar herkes bir anısıyla yer alıyor bu güzel dergide.

Caner Eler bu ayki sayının önsözünde Field of Dreams'e yer vererek  ''İnşa edersen gelirler'' repliğini hatırlatıyor.
Tıpkı bu replik gibi Socrates de bünyesinde barındırdığı, emeği geçen güzel insanların inşasıyla oluşmuş naif, güzel bir spor dergisi. ''Spor dergisi'' diyerek basite de indirgenemeyecek bir dergi.

Böyle güzel bir dergi inşa olmuşsa bize de bu dergiye, satırlarına katılmak düşer.

Odak noktaları tamamen aynı olmasa da 2006 mayısında yayın hayatına başlayıp kısa süre yayımlanan F Dergi'yi hatırlattı bana Socrates. Onun yayın ömrü kısa olmuştu, umarım Socrates aynı kaderi paylaşmaz ve uzun süre devam eder yayın hayatına.

Şimdi ilk işim harıl harıl arayarak ilk sayısını da koleksiyona katmak olacak.
Mütemadiyen okuyunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe