7 Aralık 2014 Pazar

HAFTAYA DÜŞÜLEN NOTLAR

Düşülen notların, atılan çiziklerin, önemsiz görünen birkaç satırın, oraya buraya, bir köşeye yazılanların önemli olduğuna, notların güzelliğine inanırım. Gün boyu, hafta boyu kafamızı meşgul edenlerin, dinlenen şarkıların, izlenen filmlerin, okunan birkaç etkileyici satırın zihin süzgecinden geçilerek yazıya aktarılmasıdır notlar. Her biri değerlidir. Kişiliği, en yalın, çıplak haliyle yansıtır çünkü. Bir nevi iç yüzleşme sunar insana. Hayatın muhasebesini yaptırır.

Bu yüzdendir ki dijital çağa rağmen defterlerin güzelliğini, bir kağıdın hışırtısını savunanlardanım. Dijital hayatın kolaylığını inkar edecek değilim elbet (sonuçta şu an bir klavyeden, blog üzerinde yazıyorum. Elbette teknoloji karşıtı değilim ve bu role bürünmem komik gözükecek) ama herkesin kendi dünyasına ait bir not defterinin olması gerekliliğini de ön plana sunmak isterim.
İşte bu yüzden benim bu haftamın bir kısmı not defteri, 2015 ajandası araştırmakla geçti. Henüz almadım, defter konusu titizlik ister biraz da. İnsan, kendisini sürekli yazmaya teşvik edecek bir defter gördüğünde alır.
Alternatifler de çok elbette. Her fiyat skalasında yerli-ithal birçok üreticinin her türden zevke hitap edecek ürünleri bulunmakta.

Birçok yazı tutkununun ilgisini çeken, prestijli marka Moleskine, her zaman olduğu gibi yine sade, şık tasarımlarıyla, geniş renk aralığıyla nefis duruyor. Ancak fiyat konusunda yine çıta yüksek. Tercih size kalmış.

Yerli üreticilerden, Ece benim ilgimi çekmese de sevenleri muhakkak çıkacaktır. Bunun dışında özellikle Keskin Color dikkatimi çekti bu yıl. Moleskine'in yanına yaklaşamayan not tutkunları için kaliteli alternatifler sunuyor. Görülmeye değer. Her gün için bir sayfanın ayrıldığı geniş ajandaları mevcut.

Yine yerli üreticilerden Scrikss'in ürünü olan Notelook serisi de ''benim ajanda ile işim olmaz'' diyenler için oldukça farklı, güzel tasarımlarıyla şık defterler sunuyor. Şu sıralar D&R mağazalarında sık sık gözünüze çarpabilir.

Son olarak ithal markalardan Paperblanks'a de değinmek lazım. Ağdalı, süslü kapaklar, motifler isteyenler için son derece ideal defterler sunan bir marka. Sade tasarımlar ilginizi çekmiyorsa mutlaka göz atın derim.

Şimdilik ajandalar hakkında yorumlarım bu kadar. 

Şu ajanda konusundan sıyrılabilirsek; bu haftaya dair bir başka notum sürekli dilime dolanan, bu aralar gündemime oturan şarkılar hakkında. 

Ben bu hafta en çok Yüzyüzeyken Konuşuruz'un ''Ateş Edecek misin?'' şarkısını dinledim. Öyle ki artık her gün saplantılı haline geldi en az bir doz dinlemek. Sadece bu şarkıya dikkat çekmek haksızlık olur. Genel olarak albümün kendisi (Evdekilere Selam) de zaten şahane. 
Onlar gerçekten de dinleyiciyle yüzyüze konuşuyorlar, karşılıklı oturmuş şarkılarını söylüyorlar sanki. Bu samimiyetleri giderek yapaylaşan müzik piyasası için oldukça önemli. Takibe devam.

Grizzly Bear ve The Smiths albümleri de bu hafta bana eşlik eden, başucu albümlerim oldu.

Bunun dışında merakla beklenen filmlerin fragmanları defalarca izlendi (The Hobbit: The Battle of The Five Armies gibi), Jake Gyllenhaal'ın en iyi performanslarından birini ortaya koyduğu ''Nightcrawler'' görüldü.


Sanırım başka bahsedecek bir şey yok. 
Şimdilik...
İyi haftasonları.

1 yorum:

  1. Deftere alınan notlar, o sayfaların hışırtısı ayrı tabi. Ama ben şahsen çok not alan, çok yazan çizen bi tipim, öte yandan da çantası savaş topu gibi de biriyim. Hal böyle olunca bir de çantaya defter koymaktan usanıp, çok bilmiş akıllı telefonuma appler yükleyip çözdüm bu not, ajanda vs. işlerini. Her şeyim cepte. Kitaplarımın bi kısmı da, planım programım, aklıma gelen notlar da... :)
    Bu arada takibe aldım sizi. Bana da beklerim. İyi pazarlar... :)
    http://mimiklibocek.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Bumerang - Yazarkafe