3 Nisan 2014 Perşembe

VİZYON GÜNLÜĞÜ: NOAH

2000'li yılların başlarından itibaren önce ''Requiem for a Dream'' ile, sonrasında son yıllarda The Fountain, The Wrestler ve Natalie Portman'a ilk akademi ödülünü kazandıran ''The Black Swan'' ile adından sıkça söz ettiren (Ömür Gedik Life of Pi filmini de saymış ancak anlaşılan anlık dikkatsizliğine denk gelmiş veya ben öyle umuyorum, neyse.) ve kurduğu sinema diliyle günümüzün başarılı yönetmenleri arasında yer alan Darren Aronofsky'in son filmi ''Noah'' bugün vizyona giriyor.
Evet, evet giriyor. Yasaklanmadı yani. 

Nuh Peygamberi ve tufanı ele alan film, yapım aşamasından beri hem Hristiyan ülkelerden hem de Müslüman ülkelerden tepki toplamıştı. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Müslüman ülkelerde yasaklanırken Hristiyan aleminin de baskısıyla yapımcı Paramount, filmin başına ''hikayenin kutsal metinden alınmadığını sadece esinlendiğini'' belirten bir ibare koymak zorunda kaldı.  
Bu sancılı süreci bir şekilde az hasarla da olsa atlatan Aronofsky'in son çalışması bugün izleyiciyi karşısına çıkıyor nihayetinde.

Russell Crowe, Anthony Hopkins gibi Oscar ödüllü iki oyuncunun rüzgarını arkasına alan filmde bu iki isme Jennifer Connelly ve Emma Watson eşlik ediyor. Harry Potter filmlerinden aşina olduğumuz ve hakkındaki çocuk oyuncu imajını ''The Perks of Being a Wallflower'' filmindeki göze batmayan oyunculuğuyla bir nebze kırmayı başaran Watson bu filmle de kariyerinde önemli bir adım atmış olacak anlaşılan.

Filme gelirsek; henüz izlemediğimden şimdilik elimde fragman var sadece.
Fragmanını ilk kez ''300: Rise of an Emipre'' öncesi gördüğüm film, ilk izlenim olarak oldukça iyi bir etki bıraktı üzerimde ve sabırsızlıkla kendini bekletti.
İddialı görsel efektler, vaat edilen bolca aksiyon, ünlü oyuncular... Bunlar güzel unsurlar. Ancak gürültülü bir aksiyon çizgisine kayıp çerezlik bir film mi olacak yoksa Aronofsky'in hünerli ellerinde 2014'ün en iyi filmleri arasına girecek bir yapıt mı ortaya çıkacak? Açıkcası bunu merak etmekteyim. 

Bu merak ve endişemin altında yatan aslında temel sebep ise film fragmanından fazlasıyla bir ''2012'' tadı almam. Bilemiyorum sizde de bu izlenim oluştu mu? Fragman kesinlikle iyi, iddialı ancak daha öncesinde Emmerich'in fragmanıyla ses getiren 2012'sinde yaşadığımız o, fragmanının aksine müthiş bir hayalkırıklığı yaratan his bu filmde de yaşanır mı, bunun merakı içindeyim. O yüzden fragmanının coşkusuna kapılıp hemencecik büyük beklentilere giremedim. 

Ancak sonuç olarak Aronofsky isminin verdiği bir  güven var. Referansı bol, basit bir iş beklenmeyecek bir yönetmen var sonuçta kamera arkasında. O yüzden daha izlemeden de olumsuzluklara kapılmanın lüzumu yok sanırım. 

İyi seyirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe