13 Nisan 2013 Cumartesi

ENGİN ERGÖNÜLTAŞ VE MİNARE GÖLGESİ

”Minare Gölgesi” romanının çıktığından, internet ortamında tesadüfen denk geldiğim bir tanıtım ile haberim oldu. Aslında uzun zamandır beklenen bir haberdi. Zira daha önce Engin Ergönültaş, bu romanı bir film senaryosu olarak yazmıştı. Ancak uzunca bir süre ses soluk çıkmadı bu projeden ve roman olarak çıkacağını öğrenmek de güzel bir sürpriz oldu.



Kitap, bu ay İletişim yayınları’ndan çıktı, beni de bir merak aldı. Bu ay içinde bir an önce almak, okumak için sabırsızlandığım bir kitap. Kesinlikle okunmaya değer bir roman.

Kitabın arka kapağından:

”Bir yoksul mahalle peyzajı… Sürüsüne bereket kedi köpek, cam çerçeve, mutfak soba, duvar kaldırım, cami minare değil ama sadece; insan hallerini, kalpleri nazmeden bir peyzaj. İklimle akraba, kâh rüzgârın, kâh yağışların, kâh yaz sıcağının refakatinde, delirmenin ayartısıyla koyun koyuna, kırık gönüllü hayatlar… Çaresizliğin içinde ümidini ve iç huzurunu taştan çıkartan, kimi de çıkartamayanlar…

Hele ümidin taşocağındaki kadınlar…

İçinde, bir eski “orospunun” hikayesi. İçinde, mahalleye yatır olmuş bir uyuyan adam hikâyesi. İçinde, bu “büyük” dünyadan büyülü kuytulara ve birbirlerine sığınan iki çocuğun hikâyesi – yolu, minarenin şerefesine çıkan…

Büyük bir çizer olarak zaten edebiyata peri tozları serpmiş olan Engin Ergönültaş’tan, üzerinde beş sene çalışılmış büyük bir roman.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe